Türkiye’deki eğitim sisteminde şu an küçük bir paya sahip olan özel okullarda en önemli konuların başında “Öğrencilerin başarı olması için daha fazla neler yapılabilir” gelmektedir. Bundan dolayı birçok veli öğrencisinin daha iyi bir eğitim-öğretim alabilmesi için özel okullara göndermekte veya göndermeyi düşünmektedir.
Bende bu konu hakkında “Başarıyı arttırmak için nasıl bir yöntem izlemeliyiz. Öğrencinin başarını arttırmak için neler yapılabiliriz” e cevap olabilecek şekilde sizlere ana hatlarıyla yazmaya karar verdim.
İlk önce unutulmaması ve aklımızın bir kenarında bulunması gereken bir kavramı belirtmek isterim.
Öğrencinin başarısını arttırmak için öncelikle bazı tedbirler almalıyız ki öğrenci başarısının artmasına olanak sağlamış olalım. Eğer gerekli tedbirleri almaz isek yaptığımız birçok iş netice vermeyebilir.
Öğrencimizin başarılı olmasını engelleyen veya engelleyebilecek neler varsa onları tespit etmeliyiz. Örnek verecek olursak;
- Gereğinden fazla televizyon başında vakit geçirmesi (normal 1 saat olabilir.)
- Cep telefonu, tablet, bilgisayar ile gereğinden fazla zaman harcaması (normal 30-45 dakika olabilir.)
- Ders çalışma ortamının öğrenciye özel sağlanması
Yukarıdakilerine benzeyen öğrencimizin başarısını engelleyenlere karşı tedbirler almalıyız. Daha sonra ise öğrencimizin verimliliğini arttırma ve başarılı olabilmesi için neler yapabilirize geçebiliriz. Diyelim ki başarıyı olumsuz yönde etkileyecek olanlara tedbirler aldık. Şimdi ise sıra başarıyı arttırmak için neler yapacaklarımıza geldi.
Velinin öğretmen ile her zaman işbirliği içinde olması
Velimiz öğrencinin sınıf öğretmeni veya rehber öğretmeni ile devamlı irtibat halinde olması gerekir. Okul öğretmenimiz öğrencinin okuldaki her türlü sıkıntı veya problemlerini velimiz ile paylaşarak birlikte nasıl çözüm elde edileceğini belirlemelidir. Yani öğretmen-veli işbirliği içinde olmalıdır.
Öğretmen öğrenci ile her zaman iletişim halinde olmalı
Öğrencinin derslerinde başarılı olmasının en büyük destekçisi ders öğretmenidir. Eğer öğrenci öğretmenini severse o derse karşı ilgisi artacaktır. Öğrencini dersi sevebilmesi içinde öğretmenin öğrenci ile her zaman iletişim halinde olmasına bağlıdır. Öğretmenler sınıfındaki öğrencilere ders anlatırken ayrım yapmadan, dersi sınıfla işlemeli, öğrencilerin derse aktif katılımlarını sağlamalıdır. Dersleri öğretmen merkezli değil öğrenci merkezli anlatmalı veya işlemelidir.
Ders Programlarının Ayarlanması
Öğrencinin başarısının artmasında etkenlerden biri de o gün yapılacak derslerin yoğunluğudur. Ders programında o gün genelde öğrencinin zorlanacağı dersler ağırlıkta ise öğrenci o günü verimsiz geçirebilir. Bunu engellemenin en iyi yolu öğrencinin zorlandığı dersleri ilk saatlerde görmesi ve en fazla sayısal ve sözel olarak ders programına paylaştırılmalıdır. Böylelikle öğrencinin derslere motivasyonu azalmamış ve verimli ders yapması sağlanır.
Unutmayın! Öğrenci açısından baktığımızda “konular en iyi ders içerisinde aktif dinleme ve katılım ile öğrenilir.”
Bu bölüme kadar anlattıklarımız okul ile ilgili yapabileceklerimizdi. Şimdi ise öğrencimize ile ilgili sistem oluşturma anlamında neler yapabilirize geldi.
Okulda görülen konular evde tekrar edilmeli
Öğrenci okulda gördüğü konuları sınıf içerisinde anlayamamış veya tam kavrayamamış olabilir. İlk önce okulda öğretmenine anlamadığını belirtmelidir. Eğer bunu yapmadı ise mutlaka okul sonrasında anlamadığı konuyu tekrar etmelidir. Mümkünse başka kaynaklar (kitap, İnternet vb.) varsa onlar ile konuyu daha iyi kavramak için pekiştirmelidir.
Öğrencimiz mutlaka her gün konu tekrarı yapmalıdır. Sınıfta dersi anlamış anlamamış bu önemli değil. Ayrıca belirli aralıklarla (Haftalık, aylık gibi) konuların genel tekrarı yapılmalıdır.
Yazının devamı için tıklayınız